Yunanca tutkal anlamına gelen kola kelimesinden türetilmiştir. kollajen, vücuttaki her şeyi bir arada tutan ve insan vücudunda en bol bulunan proteindir; hatta vücudunuzdaki proteinin yüzde 90'ı kollajendir diyebiliriz. Cildimizde ve diğer bağ dokularında bulunan, Sert, çözülmeyen, lifli bir protein olan kollajen, vücut parçalarına güçlerini ve yapısını verir. Bu yapışkan madde, yalnızca saç, cilt ve tırnakların değil; kasların, tendonların, bağların ve kemiklerin de büyük bir bileşenini oluşturur. kırışıklıkları azaltır, kemikleri güçlendirir, sindirimi düzenler
Vücudumuz doğal olarak kollajen üretir; ancak yaşlandıkça bu üretim azalmaya başlar. Ayrıca birkaç faktör de bu önemli proteinin üretimini etkileyebilir. Örneğin şeker, stres, sigara ve otoimmün rahatsızlıklar, kollajen üretimini yavaşlatır. Menopoz gibi hormonel değişiklikler de dahil olmak üzere normal yaşlanma süreci, vücudun kollajen üretme kabiliyetini doğrudan olumsuz etkileyebilir.
Fibroblastlar (kollajen oluşturan hücreler) daha az aktif hale gelir ve yaşla birlikte kırılmaları daha kolay olur. Bu nedenle, vücudun kollajen yüzdesi düşmeye başlar. Araştırmalar, kollajen üretiminin 25-yaşlarında yavaşlamaya başladığını ve her yıl yüzde 1 oranında azaldığını gösteriyor. Bu da demektir ki, 50’ li yaşlara gelindiğinde cildimizde bulunan kollajen miktarının yarısı artık kaybedilmiş olur. Kollajen miktarındaki bu azalma, vücudun her yerinde elastikiyet kaybına neden olabilir.
Gıda ve sağlık sertifikaları aşağıda listelenmiştir.